Bir varmış, bir yokmuş!..
Evvel zaman içinde bir Güzçiçeği varmış.. Adı Güzçiçeği imiş ama, tüm bahar goncalarının rengi ve kokusu tutuşurmuş onun yaşantısında..
Güldükçe bütün ülkelerdeki savaşlar biter, barış ilan olurmuş. Ağladıkça, gökyüzünden yeryüzüne inciler dökülürmüş, sağnak sağnak… Kızdıkça, öfkelendikçe yer yerinden oynarmış; barışçı bütün uluslar yeniden savaşa tutuşurlarmış kıran kırana…
Bir gün acı bir yel esmiş uzak iklimlerden. Güzçiçeği’nin sedef sandalı devrilmiş..
Ak kuğular yitip gitmiş köpüklü dalgalar içinde… Hasta olmuş, yataklara düşmüş Güzçiçeği..
Denizin dibindeki tüm balıklar ağlaşı ağlaşıvermiş.. Yosun gözlü kızların gitarları susmuş.. Menekşe gözlü sarışınlar sahiller boyunca boşuna beklemişler…
Şiir olmuş, hayal olmuş, rüya olmuş, masal olmuş Güzçiçeği…

|